Kedi Dili ve Edebiyatı

Bu gün de böyle olsun...







spacer

KEDİLERİ ANLAMAK... KEDİM BENİ SEVİYOR MU?


Biz dahil diğer türler gibi, kedi de içgüdüsel olarak yaşamda kalmak ve soyunu sürdürebilmek ister. Yine de, insanların tersine, kedi bunu çok farklı ve bağımsız bir yöntemle yapar.
Seçici üretimle ve erken çağda eğitimle onun bağımsız doğasına karşı çıksak da, kedi oldukça bağımsız kalır, kendi kendisine mükemmel olarak bakma yeteneğine sahiptir.
Kedi sanki hep 1 numaraymış gibi davranır, kendine kalırsa öyledir de zaten.
Biz kediler için iyiyiz
İnsanların kedileri için iyi olduğu fiziksel bir gerçektir. Onlar agüvenli ve emin bir alan sağlar ve sürekli lezzetli yiyecekler sunarız.
Hem koruyucu önlemler ve parazit kontrolleriyle, hem de olağanüstü özenli tedaviler uygulayarak sağlıklarının iyi olmasına dikkat ederiz.
Ayrıca duygusal destek de sağlarız; sürtünecek bir bacak, sokulacak bir kişi ve gıdısını okşayacak bir el. Ama kediler bizim için iyi midir? Ve bizi seviyorlar mı?
Kediler bizim için iyidir
1970’lerin başlarında kedi sahiplerinin kedilerini okşadığında kan basınçlarının düştüğü gözlenmiştir. 1980’lerin başlarından itibaren, New York Brooklyn College’den Dr. Erika Friedmann, kedi sahiplerinin önemli bir kalp krizinden sonra yaşama şanslarının ev hayvanı olmayanlara göre çok daha fazla olduğunu bildirmiştir.
1990’ların başlarında, Avustralya, Monarsh Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, kedi sahiplerinin kalp hastalıkları konusunda evcil hayvanı olmayanlara göre daha az risk taşıdıklarını ortaya koymuştur.
Bir kediyle birlikte yaşamanın sağlık ödülleri apaçık ortada görülüyor ama bu ilişki daha yakından incelendiğinde göründüğünden daha karmaşıktır.
Kediler bize ‘bakar’
Biz insanlar kedilere bakıyor görünürüz. Onları besler ve annelik-babalık ederiz. Ama belirsiz bir biçimde kediler de bize bakıyor, beklenmedik fiziksel ve duygusal ödüller veriyorlar.
Amerikan kültürü antropoloğu Constance Perin, neden kedileri okşadığımızda kan basıncımızın düştüğüne dair varsayım üreten ilk kişidir. Perin, fiziksel ödüllerin nedeninin kediyi okşamanın, çocukken annemizle fiziksel temasımızın rahatlatıcı etkisinden geliştiğini söylüyor.
Bir ev hayvanını okşamak çocukken annelerimizle fiziksel temas halindeyken uyarılan aynı kimyasal yolların uyarılmasına neden oluyor. Psikolojik anlamda, belki de derinlerde gizli bir psikolojik yolla kedilerimiz bize ebeveynlik ediyor; onlar da bize bakıyor.
Kedim beni seviyor mu şimdi?
Ev kedileri bağımsız görünebilirler ama daha yakından incelendiklerinde davranışlarında belli belirsiz bir üstünlük görülür. Çoğu kedi sahibi çok duyarlı insanlardır ama kedilerinin kaprislerinin kölesidirler.
İnsanlar kedilerinin yemek ya da oyun vakitlerine teslim olurlar. Onların taleplerini yerine getirmekte isteklidirler. Her duruma uyabilen kedi bize rahatça ulaşır, yaşam biçimimizi biraz değiştirerek zengin ve rahat bir yaşama kavuşmuştur. Kedim beni seviyor mu? Bu çok başarılı bir yaşam tarzıdır ve bu anlamda bizi sevmekle kalmaz, hayrandırlar da
Bonus: Kediler nasıl düşünür?
Başka bir hayvan gibi düşünmek, özellikle de o hayvan duygusal olarak bizden farklıysa zordur. Sosyal olarak girişken olan köpekleri anlamak daha kolaydır. Biz çok kolay köpeğin yerine düşünebiliriz. Çünkü fiziksel temas ya da sosyal hiyerarşi gibi benzer gereksinimlere sahibiz.
Kediler ise farklı düşünür.Yine de bir kedi yaşamının erken dönemlerinde insanlara ailesinin bir parçası olarak bakarsa, insanların sadece tehdit unsuru olmadıklarını düşünmekle kalmaz, aynı zamanda potansiyel anne olarak görür.
Birçok kedi sahibi böyle düşünür. Kedilerin onların ailelerinin bir parçası olmasını, onlara sarılmayı ve onlarla oynamayı isterler.
spacer

spacer

spacer

spacer

spacer

spacer










spacer

Kediler hakkında önemli bilgiler...

Bir kere kedi tutkunu olduysanız, bu tutkunuzdan asla vazgeçemezsiniz! Bu bilgileri öğrenince onlara hayranlığınız kat kat artacak...
1. Dişi kediler sağ patilerini daha iyi kullanırken, erkek kediler çoğunlukla sol patide iyidirler.
2. Kedi sahiplerinin yüzde 17’sinden fazlası üniversite mezunudur.
3. Kediler yemeklerde tatlıyı ayırt edemezler.
4. Kedi sahibi erkeklerin daha iyi birer aşık oldukları bilinir.
5. Bir kedinin beyin yapısı insanınkine çok benzer. Duyguları üreten kısımları aynıdır.
6. Kediler insanlara sürünerek kendi bölgelerini belli etmeye çalışırlar.
7. “Ailurophilia” kelimesi Yunanca ailouros (ev kedisi) ile philia (arkadaşlık) sözcüklerinin birleşiminden oluşur ve kedi sevgisi anlamına gelir.
8. Kedi sahibi olan kişilerin kalp krizi veya felç geçirme ihtimalleri, kedi sahibi olmayanlara göre üçte bir oranında daha düşüktür.
9. Kedilerin IQ seviyeleri köpeklere göre daha düşüktür ama karmaşık problemlerin çözümünde köpeklerden daha iyilerdir.
10. Kedilerin genellikle laktoza karşı tolerans seviyeleri düşüktür. Yani onlara süt vermekten vazgeçin.
11. Yaygın kanının aksine kedilere çiğ balık vermek onlar için iyi değildir.
12. Kedi kapısını ilk bulan kişinin Isaac Newton olduğu söylenir.
13. Kedi gurultusunun iyileştirici özelliği vardır. Öte yandan kedinin sinirli veya hoşnut olduğunun da göstergesi olabilir.
14. Kedi gurultusu ile kemik kırık ve çatlaklarının iyileşme hızı arasında bağ vardır.
15. Kediler hayatlarının yüzde 70’ini uyuyarak geçirir.
16. Kediler ortalama 100 çeşit ses çıkarır. Köpeklerde bu sayı 10’dur.
17. Dünyanın en büyük kedisi 1.23 metre boyundadır.
18. Kediler miyavlamalarıyla insanlara istediklerini yaptırma yeteneğine sahiptir.
19. Kedilerin kulakları çevresinde 20 tane kas vardır. Bu nedenle kulaklarını gayet rahat oynatırlar.
20. Bugün dünyada 500 milyondan fazla ev kedisi yaşıyor.
21. YouTube’a kediyle ilgili yüklenen en eski tarihli video, 1894 yılına ait.
22. Kedi sahiplerinin üçte biri, kedilerinin akıl okuduğunu düşünüyor.
23. 420 yavruyla en çok doğum yapan kedi unvanına sahip kedinin adı Dusty’dir.
24. Yetişkin kedilerin 30 dişi vardır.
25. 1997 yılında Alaska’daki Talkeetna şehrinin fahri belediye başkanı, 15 yıllığına Stubbs isimli bir kedi olmuştur.
26. 2013’te bir başka kedi ise Meksika’da belediye başkanlığına aday olmuştur.
27. Abraham Lincoln’un, Beyaz Saray’da dört kedi beslediği bilinir.
28. Sinderella çizgi filminin orijinali olan İtalyan versiyonunda Sindirella’nın vaftiz annesi bir kedidir.
29. Hayatı boyunca yaklaşık 30 bin fare yakalayan İskoç kedi Towser’ın adına bir heykel yapılmıştır.
30. Bir heykel haberi de bizden. Kadıköy'de kaldırım taşında verdiği pozla fenomen olan, 1 Ağustos 2016'da hayatını kaybeden Tombili’nin heykeli 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü'nde açılmıştır.
31. Dünyada pek çok ülkede siyah kedinin uğursuzluk getirdiğine inanılırken, İngiltere’de ve Avustralya’da tam tersi söz konusu. Yani siyah kedilerin uğur getirdiği düşünülür.
32. Kedilerin burunlarının yüzeyi, insanların parmak izi gibi eşsizdir.
33. Kediler sahiplerini protesto etmek için kakalarının üzerini örtmeme yöntemini kullanırlar.
34. Kedilerin ön patilerinde beş, arka patilerinde dört parmak vardır. Tabii polidaktili (bir elinde beşten fazla parmağı olan) değillerse.
35. Polidaktili kediler “Hemingway kedileri” olarak bilinirler. Çünkü ünlü yazarın bu kedileri çok sevdiği bilinir.
36. Kediler çoğunlukla üzerlerindeki insan kokusunu silmek için tüylerini yalarlar.
37. Efsaneye göre kediler, Nuh tufanı sırasında yaratılmış. Bir aslan hapşırmış ve burnundan iki kedi yavrusu düşmüş.
38. Eski Mısır’da evcil bir kedi öldüğünde tüm ev halkı kaşlarını tıraş yaparak yas tutarmış.
39. Kediler küçük bir yere girip giremeyeceklerine bıyıkları sayesinde karar verirler.
40. Kediler patilerinin altından terlerler.
41. Herhangi bir ev kedisi bile Usain Bolt’tan daha hızlı koşabilir.
42. Kediler sesinizi tanır. Ama duymazlıktan gelmeyi tercih edebilir.
43. Kediler yüzleri yere bakarken ağaçtan aşağı inemezler. Çünkü tırnakları buna uygun değildir. Ancak geri geri inebilirler.
44. Kedilerin gözleri insanlara göre bir bakımdan daha iyi, bir bakımdan da daha kötü görür. Yani karanlıkta bizden iyi görmekle birlikte renk körüdürler.
45. Kediler evlerine geri dönebilecekleri mesafeye kadar uzağa giderler.
46. Kayıtlara göre bir kerede en fazla yavru doğuran kedi, 19 yavru doğurmuştur ve bunlardan 15’i hayatta kalmıştır.
47. Mısırlılar kedilere “Mau” derler.
48. 230 metre yüksekten düşüp hayatta kalan kediler vardır.
49. Kedilerin beyinleri bir iPad’den daha fazla bilgi saklayabilir.
50. Kediler yeryüzündeki en harika hayvanlardır!
spacer

Kuru mamalar hakkında...Tahılsız Kedi Mamaları Sağlıklı Mı?



Tahılsız Kedi Mamaları Sağlıklı Mı? Tahıllı Vs. Tahılsız
Kedi beslenmesi üzerine bir yazı ile daha karşınızdayım. Bugünkü konumuz tahılsız kedi mamaları. Kedisini sağlıklı ve doğal beslemeyi isteyen birçok insan tahılsız kedi mamalarına yönelir.
Peki, tahılsız kedi maması tahıllı mamalardan daha mı sağlıklı? Tahıllı ve tahılsız kedi mamaları arasında ne gibi farklar var? Tahılsız kedi maması kullanarak doğal beslenmeye daha mı çok yaklaşıyoruz yoksa mama firmalarının doğal, sağlıklı beslenme arayışında olan insanlara bir oyunu mu var? Haydi, yine en derininden inceleyelim.
Tahıl Kediler İçin Sağlıklı Ve Gerekli Mi?
Öncelikle,  ”tahıllar kediler için gerekli mi?” sorusunun cevabını verebilmemiz lazım. Bunun için de kedilerin beslenme temellerini bilmemiz gerekir ki kedilerin ana besinleri protein ve yağdır. Bunu ben demiyorum, bunu FEDIAF (The European Pet Food Industry Federation) diyor. Evet, kedilerin ana besin kaynağının protein (hayvansal protein) ve yağ olduğunu biliyoruz ya da öğrendik. Yani, kedimizin beslenmesindeki temel iki bileşen bunlar olmalı.
Tahıllar ise kedilerin ana beslenme bileşenlerinden birisi değil. Bir kedi mamasında tahıl olacaksa bile minimum düzeyde olmalı çünkü kediler az bir miktar tahılı beslenmelerinde tolore edip faydalanabilirler. Kedilerin doğal beslenmelerine baktığımızda tahılları sadece avladıkları küçük memelilerin, kuşların midelerinden, bağırsaklarından yarı sindirilmiş olarak alabilirler ki bu noktada şunu sormak lazım; Bir farenin yüzde kaçını ifade eder bu midedeki, bağırsaktaki tahıl? En fazla % 1’dir sanırım. Geri kalan yüzde %99 tamamen hayvansal (et, sakatat, kemik, deri)…
Kedilerin doğal avları, tavşan, kuş, balık, fare gibi küçük hayvanlardan oluşur. Kedilerin bunlardan elde edecekleri, metabolize edilebilir enerji profilleri; %52 protein, %46 yağ, %2 karbonhidrat şeklindedir ve hatta bu %2’lik karbonhidratın tahıl ya da nişasta bazlı değil, avlanan hayvanın iskeletinden edineceği söylenmektedir. İskelet bileşimi su, yağ, protein, mineral ve az miktarda karbonhidrattır. 
Dolayısıyla satın aldığımız kedi mamasında tahıl içeriği olacaksa, sağlıklı olabilmesi için yaklaşık %1-2’den fazla olmaması gerekir ancak az tahıllı kedi mamalarında bile bu tahıl oranı çok daha fazladır. Yani, kedi mamalarının içindeki tahıl miktarı kedilerimizin sindirip, faydalanabileceğinden çok çok daha fazla. Peki, o zaman neden bu tahılları koyuyorlar? Tabii ki maliyeti düşürmek ve bitkisel bazlı olarak protein oranını yükseltmek için.
Sık kullanılan iki farklı mamanın içindeki tahıl oranlarına gelin bir bakalım. Yaklaşık yüzde kaç tahıl kullanmışlar?
Proplan kısır kedi maması içerik: Somon balığı (% 20,00), mısır gluten unu, pirinç, kurutulmuş kanatlı proteini, mısır, kurutulmuş ton balığı proteini (% 4,00), buğday lifi, bezelye protein konsantresi, buğday gluten unu, kurutulmuş yumurta, mineraller, hayvansal yağ, sakatat, maya.
Biliyorsunuz ki içerik listeleri, en çok bulunandan en az bulunana doğru sıralanarak yazılır ve bu mamada görüyoruz ki mamada, en çok bulunan ikinci ve üçüncü madde tahıl. İçerik listesine göre bu mamanın yaklaşık %30’u tahıllardan oluşuyor. Yani, bir kedinin tolore edilebilir tüketiminin en az 10 katı daha fazla tahıl içeriği var bu mamada…
Royal Canin yavru kedi maması içerik: Kurutulmuş kümes hayvanı proteini, buğday unu, pirinç, bitkisel protein izolatı, hayvansal yağlar, mısır, mısır gluteni, hidrolize hayvansal proteinler, bitkisel lifler, pancar küspesi, mayalar ve ilgili kısımlar, balık yağı, mineraller, soya yağı, pisilyum kabukları ve tohumları, frukto- oligo-sakkaridler (% 0,38), hidrolize maya (manno- oligo-sakkarid kaynağı), kadife çiçeği ekstraktı (lutein kaynağı).
Yine bu mamada da görüyoruz ki en çok bulunan ikinci ve üçüncü içerik tahıl. Yaklaşık %30’u tahıllardan oluşuyor. Bir de bonus olarak bu mamada hiç gerçek/taze et yok. Sıfır.
Bu iki içeriği sizinle paylaşmamın sebebi, eğer kedilerin az miktar da olsa tahıla ihtiyacı var diye düşünerek bu mamalara yöneliyorsanız, bilmelisiniz ki bu mamalar kedilerin ihtiyacı olabilecek olandan çok çok çok daha fazla tahıl içeriyor ve bu miktarda tahılın kedi sağlığı için faydalı olacağını gösteren hiçbir bilimsel veri yok. Olması da zaten kedi beslenmesine/doğasına uygun değil. Hatta Dr. Karen Becker diyor ki; ”“Veteriner hekimlerin bu karbonhidratların bazılarını iyi bir enerji kaynağı olarak pazarlamaya başlamaları oldukça ilginçtir. Ancak kesinlikle köpeklerin ve kedilerin bu tahılların hiçbirine ihtiyaç duymadığını biliyoruz.”
Şimdi bu noktada en sevdiğim soruyu kendime sorayım,
Sonra kendim cevaplayayım
AMA KEDİLERİMİZ DOĞASINDA DEĞİL Kİ EVDELER. EV KEDİSİ İÇİN YÜKSEK PROTEİN ZARARLI DEĞİL Mİ?
1- Tahılsız mama demek, protein oranı yüksek mama demek değildir. Örneğin, tahılsız bir kedi maması olan Acana wild praire protein oranı %37 iken tahıllı Proplan kısır kedi mamasının protein oranı %41… Eee, tahıllı olanın protein oranı daha yüksek? Çünkü içerisindeki ikinci içerik, mısır gluteini unu. Mısır gluteni unu, bitkisel bazlı olarak protein oranını yükseltiyor. Ancak ne yazık ki bu gibi bitkisel proteinler, kedilerin ihtiyacı olan taurin, arjinin, metiyonin gibi esansiyel aminoasitler açısından oldukça fakirler.
2- Kedilerimiz doğasında değiller ve evin içindeler diye sindirim sistemlerinde büyük bir değişim oluşuyor mu? Ya da oluşmuş mu? HAYIR. Zaten, kedi maması dediğimiz şey sadece 100 senedir var ve kedilerin sindirim sistemlerinde buna göre büyük bir adaptasyon söz konusu değil. ( Bu bilgileri Petfooled belgeselini izleyerek, sizler de teyit edebilirsiniz, hatta lütfen izleyin.)
Kedileri evlerimize alarak onların sindirim sistemlerini, bedensel ihtiyaçlarını tahıla ya da daha doğrusu KARBONHİDRATA uygun hale getirmiyoruz. Kedi, evde de olsa, dağda bayırda da olsa, o kedinin TEMEL BESİN MADDELERİ PROTEİN VE YAĞDIR.
”Ama ya hareketsizlik? Yakamazlar ki…”
Evde yaşayan kedinin, hareket miktarı tabii ki de doğadaki kediden çok daha azdır. Ancak bu sebeple yapılması gereken ona faydalanamayacağı kadar karbonhidratı pompalamak değil, gerçekten ihtiyacı olan besinden yakabileceği kadar vermek, yani porsiyon kontrolü yapmaktır.
Ayrıca, size bir soru da ben sorayım; insanları artık evlerinden çıkartsak, sokaklardan toplasak ve ahıra bağlasak o zaman insanların doğal besini artık küspe ve saman mı olur?
Ya da evden hiç çıkmayıp sürekli dizi izleyen, bilgisayar oyunu oynayan kişileri artık küspe ile mi beslemeliyiz?
Şaka bir yana, kedi beslenmesinde tahılların ne kadar yeri olduğu konusunda anlaştıysak bir de tahılsız kedi mamalarına bakalım. Benim de uzun süre tercihim tahılsız kedi mamaları yönünde oldu. Peki, bu mamalar kedilerimiz için tahıllı olanlardan daha mı sağlıklı?
Kedi Mamalarındaki Karbonhidrat Yüzdeleri
Ön bilgi: ”Kedilerin beslenmelerinde karbonhidrata ihtiyaçları yoktur. Sadece ”bazı durumlarda” hamilelik, emzirme gibi dönemlerde gerekebilir.” Tennessee Üniversitesi Veteriner Fakültesi üyesi Dr. Claudia A. Kirk (kaynak)
Bu noktada farklı bir hesap daha eklemek istiyorum. Bu da; mamaların içeriğindeki karbonhidrat oranları çünkü birazdan tahılsız olan kedi mamalarının içerisindeki karbonhidrat oranlarıyla kıyaslamak bizler için oldukça fikir verici olacak.  Biliyorsunuz ki, kedi mamalarının içerisindeki protein, yağ, kül, lif, nem oranları yazar ama karbonhidrat oranları genellikle yazmaz, çünkü yasal olarak yazmak zorunda değiller.
Kısaca diyor ki; 100 – ( protein oranı + yağ oranı + lif oranı + kül oranı + nem oranı) = karbonhidrat yüzdesi
Bu hesabı yukarıdaki iki mama için yapalım şimdi;
Proplan, Somonlu kısır kedi mamasının karbonhidrat yüzdesini kedi resmi sitesinde %30 olarak belirtmiş, buradan kontrol edebilirsiniz. Dolayısıyla hesaplamıyor.
Royal Canin Kitten karbonhidrat yüzdesi: 100- (34 protein+16 yağ+4 lif+8 nem +6 kül)= %36 karbonhidrat yüzdesi. Verileri kendi resmi sitesinden aldım, buradan teyit edebilirsiniz.
Tahıllı mamalara örnek olarak kullandığımız iki mamanın karbonhidrat oranlarını gördük.
Şimdi bir de tahılsızlara bakalım.
Buradan sonra biraz da kendimi eleştirmem gerekecek, hiç mutlu değilim.
Ama mecbur yazacağım, ne yapalım…
Tahılsız Kedi Mamaları Kediler İçin Sağlıklı Mı?
Tahıl yoksa patates var.
Tahılsız kedi mamalarının içindekilere bakarsanız, buğday, mısır, pirinç gibi tahıllar yerine, patates, tatlı patates, mercimek, bezelye (bezelye nişastası), nohut, tapyoka veya başka bir karbonhidrat kaynağını görürsünüz.
İki tane tahılsız kedi maması seçip bakalım yine. Tahıllar gidince yerlerine neler gelmiş ve bu gelen maddeler kediler için daha mı sağlıklı?

ND Tahılsız Kısır Kedi Maması: Taze kemiksiz tavuk eti (%30), kurutulmuş tavuk eti (%28), patates, tavuk yağı, kurutulmuş tüm yumurta, taze ringa balığı, kurutulmuş ringa balığı, balık yağı, hidrolize hayvansal proteinler, bitkisel bezelye lifi, kurutulmuş havuç…
Nd tahılsız kedi mamasının da 3. içeriği patates. Yani, bu mamanın içerisinde en çok bulunan 3. şey patates. Buğday, arpa, mısır değil de patates… Peki, bizim kedilerimizin patatese bu kadar ihtiyacı var mı sizce? Tabii ki de yok, patates bir karbonhidrat kaynağı ve kedilerin temel besinlerinden bir tanesi karbonhidrat değil. Yine bu miktardaki patates onların tolore edebileceğinden çok çok daha fazla.

Bakalım ND tahılsız kısırlaştırılmış kedi mamasının karbonhidrat yüzdesi kaç;
100-( 46+11+5.20+8+8.90)= %20.9 karbonhidrat yüzdesi
Acana Wild Praire kedi maması: Taze tavuk eti (%9), taze hindi eti (%9), taze tavuk iç organları (ciğer, kalp, böbrek) (%9), tavuk eti (%8), hindi eti (%8), bütün ringa balığı eti (%8), bütün yeşil bezelye, bütün kırmızı mercimek, bütün nohut, tavuk yağı (%5), taze bütün yumurta (%4), taze serbest avlanmış Sudak Balığı (%4), taze serbest avlanmış alabalık (%4), taze hindi iç organları(ciğer, kalp, böbrek) (%4), bütün yeşil mercimek, bütün barbunya fasulyesi, bütün sarı bezelye, kömür balığı yağı (%2), güneşte kurutulmuş kaba yonca, kurutulmuş tavuk kıkırdağı (%1), kurutulmuş kahverengi yosun, taze kabak, taze balkabağı, taze yaban havucu, taze lahana, taze ıspanak, taze hardal yeşilliği, taze şalgam, taze havuç,….
Tahılsız bir kedi maması olan Acana içeriğe baktığımızda ise 7. içerikten itibaren bakliyatların başladığını ve birçok farklı bakliyat içerdiğini görebiliyoruz. Peki, Acana’nın karbonhidrat yüzdesi kaç acaba?
100-(37 protein oranı+20 yağ oranı +7 kül oranı+3 lif oranı+10 nem oranı)= %23 Karbonhidrat yüzdesi

Tahıllı olan iki mamaya göre karbonhidrat değerleri daha düşük ancak bu her tahılsız mamanın karbonhidrat oranının tahıllı olanlardan daha düşük olacağı anlamına gelmiyor.
Tahılsız olup %30’dan fazla karbonhidrat içeren mamalar da var.
Benim burada öncelikle değinmek istediğim nokta, tahılsız kedi mamalarında, tahılın yerine hayvansal ürünler geliyor diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Buğday koymayan mama firması bu sefer de patates koyuyor. Tahıl oranı sıfır olsa da karbonhidrat oranı yine bir kedinin tolore edebileceğinden çok daha fazla. Aşırı karbonhidrat yüklemesinin zararlarını da ayrıca araştırıp konuşuruz ama insülin direnci, obezite, kas iskelet sistemi sorunları gibi birçok hastalığa davetiye çıkarttığını biliyoruz.
Peki, Tahıl Yerine Patates, Bezelye Gibi Karbonhidrat Kaynaklarını İçermesi Daha Sağlıklı Değil Mi?
İşte benim uzun süre comolokko dediğim ve kendimi eleştirmem gereken yer burası. Ben, kuru kedi maması kullandığım süre boyunca bu karbonhidratların daha sindirilebilir, glisemik indeksi daha düşük, kediler için daha sağlıklı diye düşünerek her zaman tahılsız mamalara yönlendim ancak FDA’nın yeni araştırmalarını görünce belki de doğru bir kaçışta olmadığımı fark ettim.
2018 yılının Temmuz ayında FDA, ”tahılsız” olarak etiketlenen, yüksek oranda (içindekiler listesinde ilk 10’da, vitamin ve minerallerden önce) bezelye, mercimek, diğer baklagiller ve / veya patatesleri çeşitli biçimlerde (bütün, un, protein, vb.) içeren, belirli evcil hayvan gıdalarını yiyen köpeklerde, DCM (kalp hastalığı) raporlarını araştırmaya başladığını duyurdu.
19 Şubat 2019’da ise bazı araştırma sonuçlarını kamu ile paylaştılar. Bu sonuçları özetlemek gerekirse;
1 Ocak 2014 ve 30 Kasım 2018 tarihleri ​​arasında alınan DCM (kalp hastalığı) raporlarına göre; 325 köpek 74’ü ölümle sonuçlanmış, 10 kedi 2’si ölümle sonuçlanmış.
Köpeklerde genellikle, golden retriever gibi bu hastalığa genetik yatkınlığı olan hayvanlar rapor edilmiş.
Raporlanan köpeklerin %90’ının ”tahılsız” olarak etiketlenmiş kuru mamalar ile beslendiği belirtilmiş ve büyük çoğunluğu bezelye ve/veya mercimek içerdiği tespit edilmiş.


Ancak bu noktada hemen ”tahılsız kedi/köpek mamaları zararlı” , ”tahıllı kedi/köpek mamaları sağlıklı” demek oldukça yersiz olur. Öncelikle araştırma hala devam ediyor ve kesin sonuçlanmış değil sadece bu veriler,  sinyal olarak görülüyor. Ayrıca, bu mamalardaki sorun tahılın eksikliği değil tahılın yerine gelen şeyin bir başka karbonhidrat olması.
Peki, o zaman ne yapalım?
Bu araştırmayı Dr. Gundry ve Dr. Becker, bu videoda yorumlamışlar ve hazır mama kullanmaya devam edecek olan köpek sahiplerine bazı öneriler vermişler. Bu önerilere kediler için de kulak verilebilir.

1- Tahıllı veya tahılsız, kullandığınız mamanın içerisindeki karbonhidrat yüzdesini hesaplayın. Yukarıda öğrenmiştik ama yine de tekrar edelim; 100-(protein oranı+ yağ oranı+ lif oranı+ kül oranı+ nem oranı)= karbonhidrat oranı. (Bu değerleri kullandığınız mamanın resmi sitesinde veya paketin arkasında bulabilirsiniz. Kül oranı yazılmamış ise %6 alınması önerilmiş)
İdeal karbonhidrat oranının %10’un altında olması gerektiği, %30 üzerindeki mamaların ise tercih edilmemesi gerektiği söylenmiş. ( Not: Yukarıda incelediğimiz tahıllı veya tahılsız 4 mamanın da karbonhidrat oranı bunun 2,3 kat daha fazlası.)
2- Kullandığınız mamanın taurin oranına dikkat edin. Mümkünse taurin açısından zengin kabuklu deniz ürünlerini beslenmenize eklemeye çalışın, sardalya da taurin açısından zengin bir balıktır. Köpekler ve kediler genellikle tadını çok severler.
3- Hayvansal bazlı, taze mamalar kullanmaya özen gösterin çünkü taurin açısından zengin olan hayvansal ürünlerdir.
4- Birçok mama markası, bir markada sabit kalmanız konusunda ısrarla uyarılar yapsa da bir markaya sabit kalmayın ve rotasyonlu olarak mama markanızı değiştirin. Bu sayede kullandığınız mama markasının içerik olarak herhangi bir dengesizliği, yetersizliği varsa evcil hayvanınızın bunlardan etkilenme olasılığı azalır.

5- FDA’nın tahılsız mamalar üzerinde yaptığı bu araştırma aylar ya da yıllar boyu sürebilir. Bu süreçte bu riskleri almak yerine evcil hayvanınızın beslenmesine biraz taze yiyecek eklemeniz onun sağlığı için büyük farklar yaratabilir.
Yukarıdaki öneriler ve uyarılar bana ait değil, tamamını linkini vermiş olduğum Dr. Gundry ve Dr. Becker konuşmasından alıntıladım.
Peki, ben ne yapacağım?
Burada benim biraz tuzum kuru çünkü uzun süren araştırmalar sonunda, Kedim için doğal beslenmeye yani çiğ beslenmeye geçtim. Bu konudaki araştırmalarımı da kedilerde çiğ beslenme sekmesinde toparlamaya başladım zaten. Hazır kedi maması kullanmak konusunda zaten içim hep huzursuzdu. Hazır mamaları da sizinle buradaki yazıda daha önce de sorgulamıştık. Dolayısıyla, eğer imkanınız varsa ev beslenmesine geçmenizi öneririm. Çiğ beslenmeye cesaretiniz yoksa pişmiş olarak da evde kediniz için sağlıklı kedi mamaları yapabilirsiniz.
Ama yok, ben hazır mama kullanmaya devam edeceğim de diyorsanız;
İçinde gerçek et olan, hayvansal protein oranı yüksek karbonhidrat oranı düşük, yapay koruyucu içermeyen mamalar kullanmanızı ve tek bir markaya sabit kalmamanızı öneririm.
Bence, kedimi beslerken genelde ND tavuklu narlı kısır ve bir başka çeşit ND daha (kuzulu, balıklı, bıldırcınlı vs.) iki mama birlikte kullanıyorum. Sabah birisinden, akşam birisinden veriyorum. Siz de eğer kuru mamaya devam edecekseniz 2 farklı markanın, protein kaynağı farklı olan mamalarını birlikte sabah/akşam şeklinde kullanmanızı öneririm. Birisi tahıllı, birisi tahılsız olabilir mesela. Daha sonra kademeli olarak bunları da farklı çeşitler arasında değiştirebilirsiniz ancak gerçek, taze et yemek her kedinin hakkı. İmkanlarınız ölçüsünde de onu gerçek besininden uzak tutmamanızı dilerim.
Umarım bu yazı sizin için faydalı olmuştur.
Kedi ile kalın, sağlıklı beslenen, nur topu gibi...
(Not:suzionline.com'dan alıntıdır)
spacer

Ben buradan atlarım


spacer